FOMO vs JOMO

FOMO vs JOMO

FOMO vs JOMO

FOMO vs JOMO (FOMO ile JOMO karşılaştırması ve aralarındaki farklar)

Modern Çağın İki Zıt Fenomeni

Günümüzde sosyal medya ve dijital bağlantılar hayatımızın merkezinde. Sürekli bir şeyleri kaçırma korkusu (FOMO) ve kaçırmanın keyfini çıkarma (JOMO) gibi iki zıt kavram, psikolojimizi ve yaşam tarzımızı derinden etkiliyor.

Peki hangisi daha sağlıklı?

Bu yazıda FOMO ve JOMO’yu detaylıca bir şekilde karşılaştırıp verilere bakmak ve analiz etmek iki kavramı da daha iyi analiz etmek için faydalı olacaktır.

FOMO (Fear of Missing Out) Nedir?

FOMO, İngilizce “Fear of Missing Out” ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçeye “bir şeyleri kaçırma korkusu” olarak çevrilir. Bu kavram, bireyin başkalarının yaptığı etkinlikleri, deneyimleri ya da başarıları kaçırdığı hissine kapılmasıyla ortaya çıkan psikolojik bir kaygı durumudur.

FOMO’nun Belirtileri

  • Sürekli sosyal medyayı kontrol etme ihtiyacı
  • Başkalarının hayatlarını kıskanma
  • Her davete “evet” deme zorunluluğu hissetme, böylelikle birşeyleri kaçırmayacağına inanma
  • Bir grupla bir etkinlik içinde olunmadığında huzursuz olma ve yalnız kalamama
  • Yapılan seçimlerden memnun olmama

Peki FOMO hayatımızı nasıl etkiliyor?

FOMO’nun Zararlı etkileri

  • Anksiyete ve stres artışı
  • Gece geç saatlere kadar telefon kontrol etme nedeniyle uyku bozukluklarının başlaması
  • sosyal medyada paylaşılan içeriklere bakarak yaşantısını kıyaslama ve bu nedenle özgüvensizlik yaşama
  • her an bir etkinlik içinde olmayı zorunluluk olarak görme kendini meşgul etme bu sebeple tükenmişlik sendromu yaşama

JOMO (Joy of Missing Out) Nedir?

JOMO, yani “Joy of Missing Out”, dijital dünyada sürekli bağlı kalma zorunluluğuna karşı gelişen bir yaşam felsefesidir. Türkçeye “kaçırmanın keyfi” ya da “bir şeyleri kaçırmanın verdiği huzur” olarak çevrilebilir. JOMO, sosyal medya paylaşımlarını takip etme baskısından uzaklaşarak, anda kalmayı, bireysel mutluluğu ve gerçek yaşamla bağlantı kurmayı ön plana çıkarır. FOMO’nun tam tersidir; sürekli bir şeylere yetişme çabası yerine, daha dingin bir yaşamı teşvik eder.

JOMO’nun Faydaları

 

Zihinsel Netlik ve Odaklanma

Sürekli bildirimler ve çevrimiçi etkileşimler beynimizi aşırı uyararak dikkat dağınıklığı ve mental yorgunluk yaratır. JOMO sayesinde;

Zihinsel netlik kazanırsınız.

Daha derin düşünme ve yaratıcılık gelişir.

Odaklanmanız gereken görevlerde daha verimli olursunuz.

Duygusal Sağlık ve İç Huzur

FOMO sıklıkla kıyaslama, kıskançlık ve yetersizlik hissine neden olur. JOMO ise kişinin kendi hayatını olduğu gibi kabullenmesine ve keyif almasına imkân verir.

“Herkes bir şeyler yapıyor ama ben evde kalmak istiyorum” diyebilme özgürlüğü duygusal dayanıklılığı artırır.

Kendi kararlarına güven duyan bireylerde anksiyete ve depresyon oranı daha düşüktür.

Gerçek Sosyal İlişkiler Sağlanır

JOMO, bireyleri dijital etkileşimlerden uzaklaştırarak yüz yüze ilişkilere yöneltir.

Arkadaşlıkların kalitesi artar çünkü artık sosyal medyada görünmek için değil, duygusal bağlar kurmak için görüşülür.

Kişi, gerçekten istemediği etkinlikleri reddedebilme cesaretini kazanır.

Hayır demeyi öğrenir ve bu da sağlıklı sınırlar çizmek için ilk adımdır. Hayır diyebilmek bireysel özgüveni artırır.

Dijital Detoks ve Zaman Kazancı

JOMO sayesinde kişi, sosyal medyada geçirilen saatlerin yerine daha üretken, huzurlu ve anlamlı zamanlar geçirebilir. Bu zaman tasarrufu küçümsenemeyecek kadar fazladır.

 

Kitap okumak, doğa yürüyüşü, sanatla uğraşmak gibi eylemler için zaman bulunur.

Dijital yorgunluk, uyku problemleri ve göz kuruluğu gibi fiziksel sorunlar azalır.

 

Kendinle Bağ Kurma ve Farkındalık

Meditasyon, nefes çalışmaları ve sakin aktivitelerle kişi iç dünyasını keşfetmeye başlar.

Başkalarının onayı yerine kendi isteklerine güven başlar. Bu durumda özgüven güçlenir.

 

Kendi Önceliklerini Belirleme Gücü

JOMO, başkalarının planlarına göre değil, kendi değerlerine göre hareket etme gücü verir.

Zorunlu gibi görünen sosyal davetleri reddetmek, tükenmişlik hissini önler.

 

FOMO’nun zararlı etkilerine karşı bir çözüm olarak karşımıza çıkan JOMO’yu uygulamak o kadar da zor değil. Birkaç basit adım sıkışmışlık hissinden kurtarabilir.

FOMO vs JOMO

İki fenomen arasındaki en temel farkları şu şekilde karşılaştırabiliriz.

FOMO JOMO
Temel Duygu Korku, endişe, kaygı Huzur, mutluluk, dinginlik
Odak Başkalarının hayatı Kendi dünyan ve huzurun
Davranış Sürekli çevrimiçi olma isteği Dijital sadeleşme ve bilinçli kopuş
Sosyal Medya Etkisi Bağımlılık derecesinde sosyal medya

kullanımı

Kontrollü kullanım
Zaman Yönetimi Sürekli bir şeylerle meşgul olmak Kaliteli zaman odaklanmak
Psikolojik Etki Stres ve kaygıyı artırır İç huzuru sağlar
Sosyal İlişkiler Yüzeysel bağlantılar Derin ve anlamlı ilişkiler

 

FOMO vs JOMO – Bilimsel verilere göre iki yaşam tarzının verilerine baklalım;

Sosyal ve Klinik Psikoloji Dergisi’nin yaptığı araştırmaya göre yetişkinlerin %56’sı düzenli olarak FOMO yaşadığını bildirmiştir.

18-34 yaş arası bireylerde FOMO deneyimleme oranı %70’in üzerinde

FOMO deneyimleme esnasında stres ile bağlantılı Kortizol ve bağımlılıkla bağlantılı dopamin artar.

Üniversite öğrencilerinde FOMO %34 oranında dikkat dağınıklığına neden oluyor.

FOMO yaşayan bireylerde sosyal medya kullanım süresi %63 daha fazla.

FOMO yaşayan bireylerde anksiyete belirtileri görülme oranı %34 daha fazla.

FOMO’nun gece telefon kullanımını %70 oranında arttırıyor.

FOMO yaşayan bireylerin %61’i, sosyal medyada gördükleri etkinlik ve başarıların kendi yaşam kalitelerini olumsuz etkilediğini söylüyor.

%45’lik bir kesim, sırf dışlanma hissi yaşamamak için istemediği etkinliklere katıldığını belirtiyor.

JOMO durumunda daha mutlu hissetme oranı %64 daha fazla.

JOMO uygulayan bireylerde dikkat artışı %40 daha fazla.

FOMO durumunda sürekli çevrimiçi kalma ihtiyacı %70’ken JOMO’da %12.

FOMO’ da sosyal medya kaynaklı stres yaşama oranı % 70, JOMO’da ise sadece %18.

Son olarak FOMO durumundan sonra dijital sakinlik arayan bireylerin JOMO’yu “faydalı” bulma oranı %75.

 

Bu sebeple JOMO’ya adım atmak için önemli birkaç adım atılabilir;

 

JOMO Nasıl Uygulanır?

  • Sosyal medya kullanımını sınırlandırmak ilk adım olarak karşımıza çıkıyor. Buna sosyal medya detoksu da denebilir.
  • “Hayır” demeyi öğrenmek, durduğunda her şeyi kaçıracağını düşünmeden davetlere katılma ve katılmama kararını verebilmek ve hayır diye bilmek oldukça önemli. Böylelikle FOMO’nun yalnız kalma duygusu ve de tükenmişlik sendromu gibi etkilerinden kurtulmuş olunur.
  • Mindfulness yani bilinçli farkındalık teknikleri uygulama
  • Abartılı şaşaalı etkinlikler yerine minimalist bir yaşam tarzını benimseme

 

JOMO felsefesi bize modern dünyanın en değerli dersini veriyor: Gerçek tatmin asla dışarıda aranmaz. Trendleri takip etmek, sürekli bir şeyleri yakalama çabası ve başkalarının hayatlarına özenmek bizi ancak mutsuzluğa sürükler. Oysa derin bir nefes alıp kendi iç sesimize kulak verdiğimizde, asıl ihtiyacımız olan şeyin zaten yanı başımızda olduğunu fark ederiz.

Bu farkındalık bize şunu öğretir: Anlamlı bir yaşam, başkalarının onayından değil, kendi değerlerimizle hareket etmekten geçer. Sabah uyandığınızda telefonunuzu kontrol etmeden önce birkaç dakika kendinizle baş başa kalmak, sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmek, doğayla temas kurmak- işte tüm bunlar bize JOMO’nun sunduğu o eşsiz huzuru hissettirir.

Unutmayın ki, sosyal medyadaki kusursuz görünen hayatlar birer illüzyondan ibarettir.

JOMO’yu benimsemek bir kaçış değil, aslında kendinize dönüştür. Fark edeceksiniz ki mutluluk aslında sandığınızdan da yakın…

FOMO hakkında detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz. Bu konuda görüşme ve detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.